fıkralar
FİL FIKRASI Bir gün ingiliz fransız bide türklerden temel en büyük gergedanı kim vuracak adlı yarışmaya katılmışlar en büyük gergedanı vurana çok büyük bir ödül verecekler. aynı gün üçü birlikte ayrı yerlere gergedan vurmaya gitmişler. ingiliz 250 kg gergedan fransız 500 kg gergedan temelde yavru gergedan vurmus 50 kg bile gelmiyomuş temelde akıl çok tam o sırada temelin yanından fil geçiyomuş temel eline aldığı sopayla fil%i bir güzel dövmüş burnunu ve kuyrugunu keserek gergedana benzetmeye çalışmış.sonra bunlar almışlar avlarını jurinin önüne gelmişler juri ingilizinkine bakmış tmm demişler fransızınkine bakmıs tmm demişler ama temele sıra geldıgınde biraz sasrmıslar bu ne demiş juri üyeleri temel gergedan demiş juriden hiç kimse inanmamış temel en sonunda kızmış ulan bana inanmazzsanız fil%e sorun demiş : filin cvbıda aynen şöle olmuş:anam avradım olsunki gergedanım demiş... -------------------------------------------------- ---DELİKANLI -- delikanli kiz arkadasiyla aganigi naganigi yapacak yer ararlar ama bulamazlar ve bir kamyonun altina girerler.bir sure sonra delikanlinin omuzuna bir el dokunur delikanli bakar ki bir polis hemem toparlanir ve polis sorar:Ne yapiyosunuz siz bakim burda.delikanli sogukkanli olmaya calisarak.hicc der araba tamir ediyorum polis:bak oglum der bu cumleyle 3 hata yaptin 1 rincisi:kamyon tamir edilirken yuz ustu degil sirt ustu yatilir 2 incisi:alt taraf degil ust taraf cikartilir 3 uncusu:kamyon gideli yarim saaat oluyor............ -------------------------------------------------- TEMEL & DURSUN birgün dursun otele gitmiş odanız varmı demiş otellci var amam biraz sivrisineklidir demiş sabah olmuş otelci sormuş iyi uyudunuzmu diye dursun otelcinin yüzüne tükürmüş bu sefer temel gelmiş odanız var mı demiş var amam karıncalı demiş olsun ben yatarım demiş sabah otelci sormuş nasıl iyi uyudunuzmu diye bu sefer temel bir karınca öldürdüm hepsi cenazesine gitti demiş.. -------------------------------------------------- KARNE Baba, ortaokul üçüncü sınıfa giden oğlunun elinde karneyle salona girdiğini görür. "Allah allah, dönem ne çabuk bitmiş..." diye düşünür ve oğluna seslenir: -"Getir bakayım şu karneyi!" -"Al baba..." Adam karneye bir bakar ki, beden eğitimi ve resim dışındaki tüm dersler zayıf. -"Bir dediğini iki etmiyoruz, bilgisayar dedin, bilgisayar aldık, ingilizce kursu dedin ingilizce kursuna gönderdik, gitar kursu, müzik aletleri, ne istersen yapıyoruz. Kız arkadaş uğruna harcadığın çiçek parasının haddi hesabı yok. Ne bu notların hali, rezil şey!" -"Baba... O benim karnem değil ki, senin kitaplarını karıştırıyordum, birinin arasında karnelerinden birini bulmuştum..." -------------------------------------------------- BAŞÇAVUŞ ALBAYI TUTUKLAYACAKMIŞ Albay, binbaşıya: -Yarın güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir şey değildir. Erleri talim elbiseleri ile talim meydanına getirin de olayı görsünler. Ben de orada bulunup kendilerine gerekli bilgiyi vereceğim. Şayet yağmur yağarsa, tabii bir şey göremeyiz. O zaman erleri, üstü kapalı talimgaha götürürsün. Binbaşı, yüzbaşıya: -Albayın emri ile yarın sabah saat dokuzda güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir olay değildir. Şayet hava kapalı olursa bir şey görülemeyecektir. Bu durumda tutulma, kapalı talimgahta gerekli talim elbisesiyle yapılacaktır. Yüzbaşı, teğmene: -Albayın emri ile yarın sabah dokuzda talim elbisesi ile güneş tutulmasının açılış merasimi yapılacaktır. Şayet yağmur yağarsa ki bu durum pek görülen bir olay değildir, Albay kapalı talimgahta gerekli bilgiyi verecektir. Teğmen, başçavuşa: -Yarın sabah dokuzda hava güzel olursa, talim kıyafeti ile albay tutulacak. Kapalı talimgahta yağmur yağarsa, alayın meydanında manevra yapılacak. Çünkü bu her zaman görülen bir olay değildir. Basçavuş, askere: -Yarın sabah saat dokuzda kapalı talimgahta Albayı tutacağız. Sabah hepiniz talim teçhizat ile hazır olun. Askerler kendi aralarında: -Yarın sabah bizim başçavus Albayı tutuklayacakmış. ----------------------------------------------------- KURUSUN Bir gün doktorlar, tımarhanede yaptıkları araştırmada en akıllı deliyi seçeceklermiş. Bir gün delilerden biri bahçede bulunan havuza düşmüş ve boğulmak üzereymiş. Delilerden biri havuza düşen arkadaşını kurtarmaya çalışmış. Bunu gören doktorlar arkadaşını kurtaran deliyi yanlarına çağırmışlar ve "seni en akıllı seçiyoruz" demişler. Doktorlardan biri: "Peki kurtardığın arkadaşını çağır da sana teşekkür etsin" demiş. Deli: "Gelemez ki!" Doktor: "Neden gelemezmiş?" Deli: "Çünkü kuruması için onu astım!" --------------------------------------------------- ŞİŞELERİ GETİRDİM Akıl hastanesinde bir gün, bir deli hasta bakıcıyı yanına çağırır. "Bana çabuk 5 şişe kola getir" der. Hasta bakıcı buna kızar ve hastaya beş tokat atar ve "al işte kolalarını" der. Aradan zaman geçtikten sonra yine aynı hasta, bakıcıyı yine çağırır. Bu sefer hasta; hasta bakıcıyı tokatlar. Bakıcı, "ne oluyor?" der. Hasta cevap verir: - "Şişeleri getirdim abi." ------------------------------------------------- ECZACI BABA Kız erkek arkadaşını arayıp akşam yemeğe davet etmiş. Hem ailesiyle tanıştıracak, hem de ailesi dışarı çıktıktan sonra erkek arkadaşıyla birlikte olacakmış. Çocuk kız arkadaşının evine gitmeden önce bir eczaneye uğrar. Eczacıya: - "Bana prezervatif verir misiniz?", der; eczacı da ne yapacağını sorar. Çocuk da kız arkadaşının evine gideceğini, kızın ailesi gittikten sonra birlikte olacaklarını söyler. Akşam yemek yemek için masaya otururlar. Yemekten önce dua edilir herkes yemeğe başlar ama çocuk hala dua ediyordur. Kız çocuğa, "ben senin bu kadar dindar olduğunu bilmiyordum", der. Çocuk da kıza: - "Ben de senin babanın eczacı olduğunu bilmiyordum!!!" -------------------------------------------------- ESKİ ARABA İki tane çiftçi; biri Adanalı diğeri Kayserili, sohbet ediyorlarmış; bu arada haliyle zenginlikleriyle övünüyorlar.. Adanalı başlamış : - "Bizim orda sabah güneş doğmadan biniyoruz arabaya, akşam oluyo biz hala çiftliğin öteki ucuna yetişemiyoz" demiş... Kayserili de bunun üzerine: -Yav bizim de vardı öyle eski bi arabamız, ama geçenlerde satıp yeni modelini aldık... ---------------------------------------------------- STİL Öğretmen öğrencilere soru soruyor: - "Ağaçta 7 kuş var. Avcı ateş ediyor, 3 tanesini vuruyor. Ağaçta kaç kuş kaldı?" Biri cevap veriyor: - "4 kuş kalır." Başka bir çocuk da hemen atılır: - "Hayır öğretmenim ateş edince bütün kuşlar uçar, ağaçta hiç kuş kalmaz..." Öğretmen bunun üzerine: - "Cevap yanlış ama stilini sevdim", der. Çocuk buna karşılık verir: - "Öğretmenim, ben de bir soru sormak istiyorum... Karşıdan 3 bayan geliyor, ellerinde dondurma var. Biri yalayarak yiyor, biri emerek, biri de ısırarak... Bu bayanlardan hangisi evlidir?" Öğretmen düşünüyor, düşünüyor... - "Emerek yiyen evlidir", diyor... Çocuk cevap veriyor: - "Hayır öğretmenim, parmağında alyansı olan... Ama ben de sizin stilinizi sevdim.." ------------------------------------------------------ ŞOFÖR OLURDUM Ali okula yazılacakmış. Ama çok fırlama bir çocuk olduğundan babası bazı önlemler almaya karar vermiş ve okuldaki öğretmenine ve diğer öğretmenlere durumu anlatmış. Sıra servis şoförüne gelmiş. Servis şoförüne oğlunun ne kadar fırlama olduğunu anlatmış. Şoför hiç oralı olmamış içinden, "ufacık çocuk ne kadar fırlama olabilir ki?" demiş... Okul günü gelmiş ve Ali alınması gereken yerden servise binmiş. Yolculuğun ilk başlarında sakin sakin oturan Ali daha sonra şoförün yanına gelerek "amca benim annem tavuk babam horoz olsaydı ben civciv olurdum değil mi?" demiş. Şoför: - "Evet yavrum, şimdi geç yerine otur" demiş. Biraz sonra Ali yine şoförün yanına giderek "amca benim annem inek babam boğa olsaydı ben buzağı olurdum değil mi?" demiş. Şoför biraz sinirli: - "Evet, şimdi git yerine otur", demiş. Biraz sonra Ali yine şoförün yanına gelerek "amca benim annem" demeye kalmadan şoför Ali'ye "ben sana bir soru soracağım" demiş ve ardından "senin annen orospu baban pezevenk olsaydı sen ne olurdun bakayım?" demiş. Ali sırıtarak cevap vermiş: - "ŞOFÖR". ------------------------------------------------------- GEÇMİŞ ZAMAN Türkçe dersinde öğretmen sordu: - "Ben güzelim, dediğim zaman bu hangi zaman formundadır?" - "Geçmiş zaman öğretmenim." -------------------------------------------------------- MAYMUNU BESLE Nasa uzay üssünde yeni bir deneme yapılıyormuş. Gönüllü başvuranlar arasından Temel, astronot adayı olarak seçilmiş. Ön elemede oldukça sıkı testleri geçen Temel; 3 aylik ikinci bir eğitim ile iyi bir astronot olabilmiş. Beklenen an gelmiş ve Temel bir maymunla birlikte uzay mekiğine binerek havalanmış. Atmosfer aşıldıktan sonra Temel'in ilk işi; kendisine sıkı sıkıya söylenildiği gibi zarfları açıp maymunun ve kendisinin görev kartlarını okumak olmuş. Maymunun görevleri: "Yerküre ile bağlantıyı sürekli kontrol altında tutmak; her 2 saatte bir yörüngedeki sapmaları ayarlamak; füze içindeki hava basıncı, ısı, iletkenlik değerlerini aşağıya bildirmek; yakıt harcamasını ve motorların sırasını belirlemek..." diye devam ederken; okumaktan sıkılan Temel, kendi görev kartını açmış : "Maymunu iyi besle!" -------------------------------------------------------- YAVAŞLAYA HOŞGELDİNİZ Temel otobanda köklemiş gazı, gidiyor... Bakmış bir tabela: "YAVAŞLA 80 km." Hızını o an 80'e indirmiş Temel. Az sonra bir tabela daha: "YAVAŞLA 60 km." Temel 60'a inmiş. Merakla giderken yeniden bir tabela: "YAVAŞLA 40." - "Yolda çalışma var galiba!" deyip 40'a düşürmüş hızını. Epeyce sonra yine bir tabela: "YAVAŞLA 15 km." Talimata uyarak 15 km.'ye düşmüş Temel. Yolun en sağından tıngır mıngır gidiyor. Ama meraktan da çatlayacak. Uflaya puflaya bir saat daha gittikten sonra yeni bir tabela görmüş: "YAVAŞLA'YA HOŞ GELDİNİZ, NÜFUS: 2500" ---------------------------------------------------------- BENDEN BAŞKA ASKER YOK MU ! Yeni asker olan Temel'e komutanı sormuş: - "Savaşta siperdesin, sağ taraftan düşman askeri geldiğini gördün. Peki ne yaparsın?" Temel heyecanla cevap verir: - "Hemen çevirir silahımı üzerlerine ateş açarım komutanım." Komutan tekrar sormuş. - "Peki, karşıdan geliyorsa?" - "Karşıya ateş açarım, komutanım." - "Arkadan geliyorsa?" deyince komutan, Temel dayanamamış: - "Komutanım, bu ordunun benden başka askeri yok mu?" ----------------------------------------------------------- BEŞİKTAŞ Beşiktaş ekibi istanbula gelir, maç saatine yakın stata girerler.. stata takımdan ayrı gelen SERGEN, takımın motivasonunun çok düşük olduğunu görür, suratlar asıktır, - Ne oldu neden yüzünüz gülmüyor diye sorar. Takım arkadaşlarından biri, - Ne olsun böyle bir takımla oynamak zorunda kaldığımız için canımız sıkkın, der.. bunun üzerine SERGEN: -Pekala çocuklar, hadi siz gidin kadıköy ü gezin, ben tek başıma sahaya çıkar oynarım, der.. Ve takım çocuklar gibi sevinerek stattan çıkıp kadıköyü gezmeye giderler.. Maç başladıktan 10 dk sonra BEŞİKTAŞ takımı stata döner, skor; BEŞİKTAŞ 1-Fenerbahçe 0.. e tabi bu durumda daha da bir keyiflenirler ve tekrar dışarı çıkar gezmeye başlarlar.. Maç bittikten sonra stata döndüklerinde, maçın 1-1 bittiğini görürler, FB adına Ortega, 85. dakikada bir gol atmıştır.. Takım arkadaşları hemen SERGEN E koşarlar ve onu coşkuyla tebrik ederler.. Ama SERGEN üzgündür. - Özür dilerim arkadaşlar, sizi mahçup ettim, der. - olur mu öyle şey, der BEŞİKTAŞ takımı, sen koskoca bir takımla tek başına oynayıp yenilmedin, daha ne olsun.. - Ama, der SERGEN, 12. dakikada kırmızı kart görmüş olmam gerçekten benim için utanç vericiydi. ----------------------------------------------------- FENERBAHÇELİYİ SIRTIMA BAĞLAYIN Bir GS’;;;;;;li, bir FENERLİ ve BJK’;;;;;;li Arabistanda yasak olmasına rağmen bir otelde içki içerken yakalanırlar.... Mahkemeye çıkarılırlar... karar İDAM... itiraz ederler ve karar ömür boyu hapis cezasına çevrilir. Ama o gün bayrama denk geldiği için Prens Hazretleri cezayı kaldırıp hepsine 20 kırbaç ceza verir. Bizimkileri sempatik bulduğu içinde bi kıyak daha yapıp herkese cezasını hafifletmek için bir istek hakkı tanır... BJK’;;;;;;li: "Sırtıma bir yastık bağlayın" der. 10 kırbaçtan sonra yastık paramparça olur ve pek fayda etmez. Uyanık FENERLİ bunu görünce "Sırtıma iki yastık bağlayın " der. Ama iki yastık bile 10 kırbaca dayanamaz. Sıra GALATASARAYlıya gelince Prens Hazretleri: "Bak GALATASARAYLI sana acıdım. Süper Ligi kaçırdınız 100’;;;;;;üncü senenizde başarısız oldunuz,hekemlerden çektiniz. Bu yüzden sana iki istek hakkı veriyorum" Peki der GALATASARAYLI:"O zaman bana 40 kırbaç vurulsun". Herkes şaşkına döner. Prens Hazretleri:"peki ikinci isteğin nedir?" diye sorar... GALATASARAYLI pis pis sırıtarak " FENERBAHÇELİYİ sırtıma bağlayın" der... ----------------------------------------------------- DÜNYA TÜRKLERİN OLACAK Dünyanın gelişmiş ülkeleri bir araya gelmişler. Bir gün, en son teknolojilerle üretilmiş bir bilgisayara bütün ülkelerle ilgili verileri yüklemişler ve sormuşlar: "Dünyanın sahibi kim olacak?" Bilgisayar uzun süre bilgileri değerlendirmiş ve büyük an gelmiş. Nefesler tutulmuş. Bilgisayar, sonucu yazıcıya göndermiş. Hakem heyeti sonucu ilan etmiş. "Türkiye" Herkes şaşırmış. Mutlaka bir yanlışlık olmuştur düşüncesiyle aynı soruyu bir kez daha sormuşlar Bilgisayar uzun süre çalıştıktan sonucu yazıcıya göndermiş. "Türkiye" Tüm dünya şoka girmiş. Birisinin aklına, niye? diye sormak gelmiş. Herkes bu fikri beğenmiş ve bilgisayara sormuşlar. "Niye?" Bilgisayar sonucu yazıcıya hiç düşünmeden göndermiş. "Herkes bir gün uzaya çıkacak ve dünya Türklere kalacak" -------------------------------------------------------- DEMOKRASİ Öğretmen;Sosyal bilgiler dersinde çocuklara bir ödev verir, -Herkes ailesine sorup demokrasinin tanımını özet halinde çıkaracak ve ezberleyecek -Çocuk;Eve gelir Babasına sorar, -Baba Demokrasi nedir? -Babası yanıtlar, -Önce bilmen gereken terimler var.Bak şimdi. Ben bu eve para getiriyorum ben LİBERAL sınıfıyım.Hizmetçimiz bizim rahatımız için çalışıyor ayrıca geçimini sağlıyor,o işçi SINIFI,annen DEVLET bütün içişlerinden o sorumlu,sen HALKSIN hepimiz senin için çalışıyoruz,beşikteki kardeşinse GELECEK,şimdilik bunları bil sabah sana anlatıcam, -Gece olur çocuk babasının anlattıklarını düşünürken birden hizmetçinin odasından sesler gelir.Çocuk kalkar ve gizlice içeri bakar.Birde ne görsün?Babası hizmetçinin üzerine çıkmış gidip geliyor.Hemen annesinin yanına gider ama nafile.Annesi horul horul uyumakta.Bu sırada kardeşi ağlamaya başlar yanına gider ve kardeşini beşiğinde altına sıçmış bir şekilde bulur. Ne yapacağını şaşırır ve yatar. -Sabah kahvaltıda babası: -Tanımları ezberlediysen şimdi sana anlatıcam DEMOKRASİYİ der. Çocuk: -Sen zahmet etme babacım.Ben çok iyi öğrendim.LİBERALLER İŞÇİ sınıfını becerirken DEVLET uyuyor HALK endişeli GELECEK se b*k içinde ! ------------------------------------------------- İSPAT Ecevit, ABD gezisinde başkan Bush ile konuşuyordur, sohbet bir ara farklı bir boyuta uzanır konu buluşlar ve eldeki son başarılardır. Bush: - Sayın Ecevit biz öyle bir makina geliştirdikki inanamazsınız ! Ecevit: - Nedir o ? Bush: - Ölüleri geri diriltiyoruz... Ecevit: - Yaa bizimki çok farklı bir başarı syn Bush, biz SOSYAL DEMOKRAT lara 100 metreyi 3 saniyede koşmayı öğretiyoruz...! Bush: - Hımm çok ilginç inanmam bunu görmek için geleceğim der... Gezi biter Ecevit düşünceli bir halde iken bunu gören BAHÇELİ: - Hayırdır syn Ecevit nedir bu düşünceli haliniz yardımcı olmak isterim. Ecevit: - Sorma DEVLET durum böyle, böyle der anlatır; - Sayın Bush gelecek şimdi ben ne yaparım ? BAHÇELİ: - Sayın Ecevit düşündüğünüz şeye bakın çok kolay aslında madem sayın Bush öyle dedi ilk önce biz onu ispata davet ederiz, ANITKABRE götürür durumu ilk önce biz görürüz bakalım doğrumu. Ecevit: - Aklınla bin yaşa DEVLET hiç aklıma gelmezdi sahi ya olur değil mi öyle yapsak ! ama ya birde doğru çıkarsa o zaman ne yaparız? BAHÇELİ: - Sayın Ecevit o zaman zaten ispatlamanıza gerek kalmaz söylediğiniz zaten aynen gerçekleşir..... ---------------------------------------------------------------- Doktor Tavsiyesi Adam karısı ile birlikte doktora muayene olmaya gider. Muayene biter ve doktor odasından çıkarak kadının yanına gelir ve - "Kocanızın ölmemesini istiyorsanız şu kağıda yazdıklarımı uygulayacaksınız" der. - 1 Sabahları güler yüzle güzel bir kahvaltı hazırlayın ve işe mutlu gitmesini sağlayın. - 2 Öğlenleri eve geldiğinde güler yüzle karşılayın ve güzel bir öğleyemeği ile takdir edildiğini hissettirin, böylece günün geri kalan kısmını da iyi geçirmesine yardım edin. - 3 Akşamları eve geldiğinde yemek özellikle güzel olmalı. - 4 Eve gelince dinlenmesini sağlayın, hatta ayaklarına masaj yapın. - 5 Haftada en az üç kere birlikte olun, eğer isterse daha fazla birlikte olun. "Eger bu dediklerimi harfiyen uygularsanız kocanızın sağlık yönünden hiçbir problemi olmayacak" der doktor. Eve geldiklerinde adam karısına sorar, - "Ne dedi doktor sana? Kadın cevaplar : -"Ölecekmissin. " -------------------------------------------------------------------- Gaz kaçağı Kadının biri doktora gitmiş: -"Doktor bey benim biraz garip bir problemim var ben çok sık ve fazla gaz çıkartıyorum, ancak neyse ki hiç ses ve koku çıkmıyor, yine de her dakika her dakika bayağı rahatsız olmaya başladım lütfen bir çare bulun." demiş.Doktorda birkaç ilaç yazmış ve 1 ay sonra kontrole gelmesini rica edip kadını yollamış. Aradan 1 ay geçer geçmez kadın yine pat damlamış. -"Doktor bey ne yaptınız? Yine çok sık gaz çıkarıyorum ama bu sefer bir koku çıkıyor bir koku çıkıyor, dayanılır gibi değil istediğiniz kadar cam kapı acın saatlerce gitmek bilmiyor." Doktor memnuniyetle cevap vermiş: -"Hmmm güzel, demek burnunuzu tedavi edebildik şimdi sıra kulağınızda." ------------------------------------------------------------------------------------ yapamıyorum doktor Adamın biri bayan bevliye mütehassısına muayene için gider.Bayan doktor hastaya derdini sorar. Hasta adam "VALLA DOKTOR HANIM YAPAMIYORUM "der. Doktor hanım hastayı muayene eder, tahliller yapar sonunda reçetesini yazar ve hastayı bir ay sonra tekrar gelmek üzere gönderir. Bir ay sonra hasta adam tekrar kontrole gelince doktor hanım sorar "NE OLDU TEDAVİM İŞE YARADIMI ? ". Hasta "MAALESEF DOKTOR "der. Doktor "ALLAH ALLAH" der. Tekrar aynı muayene ve tahlilleri yapar hastaya reçeteyi düzenleyip bir ay sonra gelmek üzere gönderir. Bir ay sonra hasta tekrar gelir, sonuç aynı. Doktor aynı işlemleri tekrarlar fakat sonuç değişmez. Doktor en son kontrole gelişinde artık yaptığı tedaviden sonuç alamamanın kızgınlığıyla hastaya "GEÇ ODAYA SOYUN "der. Hasta soyunur, doktorda soyunur, bir güzel işi bitirirler. Doktor sinirlenir ve "HANİ ULAN YAPAMIYORDUN" der. Hasta sırıtarak "BULUNCA YAPIYORUM DOKTOR" der. ------------------------------------------------------------- Dolapta Tuvalet Bir gece koca eve gelmiş.Karısı da uyuyormuş.Adamın tuvaleti gelmiş.Gitmiş yapmış.Sonra da karısına : -Karıcığım sen harika bir kadınsın.Tuvaletin kapısını açınca ışık yanıyor. Bunu duyan karısı : -Hay allah belanı versin ! Yine mi buzdolabına işedin ? ------------------------------------------------------------------ Kırmızı ışık Adamin birini kirmizi isikta gectigi icin polis durdurmus, adamdan ehliyet ruhsat istemis. Adam da "Yanimda yok, arkadasin evinde iciyorduk, sanirim fazla kacirdim, biraz sarhosum orada unutmus olmam lazım" demis.. Polis dumur olmus tabii..Kirmizi isik, alkol, ehliyet ruhsat yok...Gitmis komiserine durumu anlatmis... Komiser gelmis adama ehliyet ruhsat sormus, adam cikartip uzatmis hemen.Komiser sasirmis tabiii... Alkolmetreyi cikarip ufletmis, adamda zerre alkol yok... Sasirmis tabi.. "Yaw memur bana sizin alkollu oldugunuzu ve ehliyetinizin yaninizda olmadigini soyledi" demis. Bizim uyanik donmus komisere.. "Siz ona aldirmayin, pek iyi degil galiba.. Birazdan size kirmizi isikta gectigimi filan da soyleyebilir"
 
takvim ve (günün resmi ve sözü)
 

Bu sayfada dakika saniye misafirim oldunuz .....

 
kod-dunyasi.tr.gg
 
Bugün 8 ziyaretçi (13 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol